Perşembe, Nisan 15

NOrmal

Normal, aynaya dik inen çizgidir. Bu kadarını söyleyeyim siz bunu hayata uyarladgımı anlayın uzatmayalım...Normal kavramını sorguladıgımı, dik inmesinin ironik oldugunu, kafanın dikine gitmek ne demek o zaman filan dedigimi hayal edin, kapansın bu konu.

İnsan ilginç gerçekten. Dün çok sinirliydim, bugün koyverdim gitti. Yer yer gamsız, parçalı bulutlu ama ağırlıklı güneş gören bir gündeyiz ben ve dünyam.

Hayatımıza bi pencere açmış oluyoruz bu bloglar fotograflar vs. Ama poz vermiyoruz yazılı metinlerde, o yüzden bana daha doğal geliyor. Ayrıntılara girmeyeceğim. Gülecek bir şey bulmanızı ve sizin de kafanız her neye bozuksa öyle kalmasını sizin de bundan hiç rahatsız olmamanızı temenni ediyorum.
sevgiler...

Çarşamba, Nisan 14

İbret-i Alem için..

Yazık oluyo..
Birlikte bir iş yapmak için odasına gittigim hocanın beni tersleyip ben zaten bunu yapıcaktım demesi... bir derece
neredeyse odasından kovması...bir derece
siz yasal mısınız ki bu işten bir çıkarınız mı var demesi ...bir derece
Ama gidip de benden 3 hafta sonra 10 tl düşük fiyattan bu işe girmesi... paha biçilemez..
İşte Türkiye bu adamlar yüzünden ilerleyemez. Kabotaj kaldırılsın AB ye girilsin diye propoganda yapanlar yüzünden, benim projem senin projen die çingenelik yapanlar yüzünden ilerleyemez. Destek olacagı yerde sıfatını bir kenara atıp fırsatçılık yapanlar yüzünden ilerleyemez.
O Türkiye daha 10 sene aynı leş ceketi giyer İsveç e hiç bir zaman vizesiz gidemez. Vizeli gitmeye razıyken de götünü yırtsa alamaz.
Peki ben kimim mi? Kimim de ahkam kesiyorum mu? Hiçbirini umursamayan seninle rekabete girmeye tenezzül etmeyen Türkiyeyim ben. Kendi işime bakan, bir an önce senden kurtulmaya çalışan Türkiyeyim.
Prof diilim doç. da diilim ..sadece öğrenciyim. Sayende bişi daha öğrenmiş oldum.

Salı, Nisan 13

Tekrar

şimdi tabi bu ara herkes bişi yazıyor ben aşağı kalmayayım,gecen gün twittr açtım amma salak bişi .."nie böyle bişi yapıorzki .." dedim durduk yere taximde soyunsam aynı hissiyatı verirdi.sonra dedim zaten facbook da bu yani ne..?! garip olaylar sürkli olmakta atılım yapalım diyoruz engel diye tabirleştirdigimiz bazı isteksizlikler doguyor.. buna biraz korkmak da diyebiliriz. bişiler de yapmak için bazen ya çok aptal olmamız lazım ya da çok cesartli.. Kral Arthur filmind bi laf vardı bildin mi?? (!) tarih cesurları severrrrr..
o değil de duvarlarımdan 3ünü boyamam lazım 1ini boyadım vakdi zamanında şimdi 3ü hala boktan bi pembe,laciverte dönmsi lazım onların,var mı gönüllü boyacılar derneginden tanıdıgı olan?? hayır yani bu ara herkes gönüllü iş yapmak istiyor,vicdan muhasebesi mi desem sıkıntıdan n bok yicgmizi şaşırdık mı dsem yoksa topluma faydalı olalım blki dünya krtlur lan..? mı dsem.. ayranı yok içmeye atla gidr sıçmaya ..günün özlü sözü.. hrsy kontrolüm altında..
şimdi bunları kalk twittr a yaz uzun iş bi d ingilizce yazcan he..çünkü otomatik sctigi bni takip eden 20 kişinin hpsi yabancı ..oraya da yazcak bişi bulamıorm burda açıldım .. cnkle konuşamıorm ya ondan..bi d kavga etme kotamı da dolduramadım adam dnizlide.. şimdi bkliorm hadi biri comment saplasın tartışalım birbirmizi yiylim asalım keselim alalım verelim neticede türk dil kurumu sözlüge yeni küfürler kazansın..

Pazar, Nisan 11

Kilim Adamı

"Hey, bu dünyadaki herşeye dokunmamalısın..." Tim Burton ın yeni animesi Nine , dünya savaşlar ve yıkımlar sonucunda bitmişken 9 bez bebeğin macerasını anlatıyor. Bu replik tam bez adamlardan biri silah fabrikasının içinde ne oldugunu bilmedigi bir mermiyi kucaklarken ne oldugunu anlamaya çalışırken diger bebeğin agzından çıkıyor. Ardından buldugu bir radyo parçasını meraklı ama konuşamayan bebegin göğsüne monte ediyor ve şöyle diyor: "Eğer nereye bakacağını bilirsen mutlu olucak birşeyler bulabilirsin."
Tim, Woody, Einstein, Cenk, ben uzun yola gidelim... nasıl gecer merak ediyorum.

Cumartesi, Nisan 10

William Tell

Gözyaşının birikmeye başlamasıyla akması arasında geçen zamandır hayat.
Önce üzüntü sevinç her ne boksa artık gelir sizi heyecanlandırır. Sonra hislerinizin yoğunluğuyla siz hiç farketmeden-belki de farkederek-birikmeye başlar gözlerinize. Birden etrafı düşünürsünüz kim var nerdeyim nasıl olmam lazım ...!? Toparlsan mı yoksa koy mu versen.. Böyle bir arada kalış sonra akar yaş illa ya parmagının ucuyla silersin ya mendilinle gezersin üzerinden ama o ok yaydan illaki çıkar.
Severken de çıkar kızarken de heycanlanırken beklerken isyan ederken de çıkar sevişirken de çıkar eglenir dans ederken de çıkar..o ok yaydan çıksın diye yaratılmıştır; hayat yaşansın diye.

Perşembe, Nisan 8

sABEStian

Sebastian şimdilerde pek populer olmayan zamanın iyi kozmetiklerindendir. Abes mi..? Abes pazar günü yediğim kazıktır.
Pazar gününe denk gelen alışveriş isteğimi dizginlemedim ve hemen kendimi trafiğin,çılgınlığın göbeğine attım. Akşam saatlerine dogru neredeyse istediklerimin hepsini toplayabilmişken, işte o anda....
"TANRIM BEN NE YARATTIM!?"
Dedim ki, insanlar açlıktan filan ölüyor ben neler aldım neler harcadım; ama daha da kötüsü geri vermemi isteseler vermeme ihtimalim vardı %40 kadar da olsa rahatsız ediciydi. Sanırım ancak dünya barışıyla filan takas edebilirdim.
İşte o anda o teyze belirdi elinde çantası ve örme lifleriyle.. Tamam, dedim. Aradığımı bulmuştum. Teyze benim vicdanımı temizleyecek bir numaralı beklentimdi.
-teyze ne kadar bunlar?
-mm..mmhmm..mmm..ki
-anlamadım teyzecim kaç tanesi ne kadar?
-mmhm..mm..bir tanesi 12...mmh..hmm
-Nöy??
Neyse, teyzeyle pazarlık yapıp bir tanesini 10 a aldım.
Lif piyasasını bilmiyorum şimdi tabi ama, teyze helal de olsun da yani mezara bir osuruk kalmış hala beni kazıklıyorsun dedim içimden, evet dedim üzgünüm.
Ama seni seviyorum, sevmeme engel değil beni kazıklaman, hatta biliyor musun..kazık koleksiyonum var ve bir gün gelip gezmelisin..