Perşembe, Nisan 28

Köstebek

Var evet aramızda bi köstebek var. Kendi ırkını satan kendi bindigi dalı kesen birileri var. Metroda düşündüm; insanlar en başından keşke yolları hep yeraltından yapsalarmış, üstte yürüyüş yolları evler ve parklar olsaymış. Çoğu şeyi mühendisler doğadan örnek alırlar, bu farklı gelişmiş. Burda amaç güç. Farklı gelişecek tabiki. Köstebeği oldugu gibi taklit etseymişiz de mecazlaştırmamız eksik kalsaymış. Bugün sadece bir kesimin ya da bireyin çıkarları için yapılan hiçbirşeyi aklım almıyor. Medeniyet henüz gelmedi bence tekrar dünya afetler vb olaylarla sıfırlanacak, sonunda dünyaya gerçekten gelişmiş canlıların hükmedeceğine inanmak beni rahatlatıyor. Biz burayı bu halimizle pek de haketmiyoruz.

Cuma, Nisan 22

Yeter be

Artık kimse okumuyo dimi.. herşey gitgide klişeleşiyo artık imlaya da dikkat etmicem eskiden saygı duyardım.. yapacagım filan gibi kelimeleri full yazardım bugun yazmicam bugun kalabalıktan biri olmak istiorum farklı bişi düşünmk istemiorm..bi başlayınca ucu çok kaçtı.. algımın alıştıklarının gerçek halleri beni çok yordu.. beni dinlerken ayfonuyla ugraşan ark.larım beni çok baydı, normal bişimiş saygısızlık diilmiş gibi düşünülmesi beni çok sinirlendirdi filan falan.. nie büyütüosun bu kadar yaaaa? koy götüne yaaaa! anlayışından da artık kusucam.. uyumak istiorum.. insanlık bi 50 yıl ilerlesin sonra uyanıp ben size yetişmeye çalışiim..pis bi objektifliğim de var yani..
ya da gerilesin 50 lere gidelim, temel icatlar yapılmış herkes kibar kalender filan olsun..ben de isyankarlıgımı sadece cebimde taşıyım..

Perşembe, Nisan 21

LCV

Biri bana açıklayabilir mi din vicdan hürriyeti filan, herkesin kendi dini kendini ilgilendirir filan palavralarının uygulaması acaba hiç yapıldı mı? Nüfus kağıtlarımıza hemen bi bakalım... Madem bir tek beni ilgilendiriyordu neden dinim için bir hane var?

Pazar, Nisan 17

Son Baskı

Bir çok insanın düşünmemek için işine okuluna aşırı sarıldıgını, uyanmamak için üzülmemek için uyuşmak istediğini, diğer türlüsünün zor geleceğine inandığını düşündüm. Kitlesel uyuşturulma acaba başarı mottolarıyla mı başladı? İçimizdeki tatminsizlik doğaldır, sadece başka bi bakış açısı...

Perşembe, Nisan 14

Devrim İklimaları

Osho nun Devrim 'ini aldım. Daha başlamadım. Uygun zamanı bekliyorum. Korku aşk vb duyguları anlatanlarını almadım almayı da düşünmem ama Ego'yu bir kaç yıl evvel okudum güzel; soruna yeni bir bakış açısı değil -benim açım yeteri kadar kapsamlı karıştırıyor kafamı o yuzden onları sevmiyorum- çözüm getiren nadir kitaplardan. Tam ihtiyacım oldugunu anladığım an başlayacaĞım buna.
Son yıllarda hayatta neyin sınavında oldugumuzu idrak ettim. Kendini ezme sınavı. Çok eminim. Yeterince piştim bu konuda, artık herhangi bir kompleksim ya da ast üst sorunlarım kalmadı. Sorunu indirgedim. Çok ufak bir nüans var. Kıldan ince, belli belirsiz ama kelebek etkisi yaratan. Eğer yeterince yaklaştığınızda, o noktada, karşınızdaki zihnini size açmıyorsa yardıma ihtiyacı yok. O doğadaki diğer denge, uğraşmayın. Bu durumla karşılaşmak, herşeyi göze almış kendini ezmiş kişinin daha ilk adımı sayılmakta; umutsuzluğa kapılırsanız hala sınavı geçemediniz demektir. Burda önemli olan o kişiye tüm saldırganlıgına rağmen yaklaşabilmiş olmanızdır. Onu ehlileştirememiş olsanız bile cesaretiniz ve olgunluğunuza farkındalığınızı da eklediğinizde sorununuz çözülüyor.
Sanırım bundan sonra Devrim başlamalı, bir kaç hafta sonra sahilde çimlerde hayal ediyorum kendimi. Cenk non-fat ice lattesiyle gazete okurken yanında yeşil çayını yudumlayan çıplak ayak Devrim İklimaları. Güneş, gözlüklerinin arasından süzülürken güzel bi gün diye aklından geçirecek olan.
Hayal bazen çok güzel dolu geçiyo, o kadar ki, artık gitmeseniz de olur.

Pazar, Nisan 10

Aşk Halleri

Günlük hayatta bu kadar kompleks bir kentte yaşamak güya bize pratiklik zekaya da çeviklik kazandırmaktaymış, yalan. Aynı şeyleri tecrübe ediyor olmak zekayı ve yaratıcılıgı köreltmekte, burdaki karmaşa hep aynı çünkü trafik işte eminönüne en kolay nası giderim hangi yoldan taksim 30 dakika sürer vs. bunlar yaratıcılık ister gibi yapıp insanı beter eden tecrübelerdir.
Vizyonu biraz genişletirsek çok başka duygular içine girebilir çok başka tecrübeler tadabiliriz. Bu şehirdeki trafikten kaptıgınız duygu işinize bakış açınız hatta sevme kavramızını bile etkiler. Sevmenin çokça halleri var hakikaten, sokak çocuklarını da seviyorum sarılmak istiyorum sevgilimi de, ama sevgilime cinsel arzularım da var ama anneme yokken onu da öpebiliyorum. Sevdigim bi arkadaşımın biriyle çıkmasını mutlu olmasını isterken kendi sevgilimin böyle birşey yapmasına pek tabi sıcak bakamıyorum.
İlişkilerde de evreler var. Kıskançlık duygularınız çok kabarabiliyor bazı bazı, bir periyotta orta dönemlere denk geliyor o bence. Bir ilişki kaç periyottur bilmiorum duygularım kendini tekrar ettiginde, ewet şu kadarmış!, diye haber veririm herkese. 2.5 yıl değil ama.
Kıskançlık yavaş yavaş karşınızdakinin de şanslıysanız istikrar göstermesiyle yerini onun mutlu olmasını istemeye bırakıyor. Bazen düşünüyorum, güzel bi kızı kesmesini izlemek de ayrı bi değişik oluyor. Fantezi birşey değil bu, kendince ufak macerasına izin vermek olabilir. Hayatta hepimizi canlı tutan şeyler var. Bunları kimsenin elinden almamalıyız. Kendi bencilliğimizi sevgi zannetmemeliyiz. Bu ilerlemeyi kaydetmek içinse sanırım çok aşık olmak ve olunmak gerekmekte.

Cuma, Nisan 1

Daltonizm

Herşey çizgilerden ve biraz bükülmelerinden kaynaklıdır. Her ne kadar sayılarla ilgili oldugu düşünülse de sayılar çizgilerin isimlendirilmiş halleridir. Algoritmasıdır. Etrafımızda milyon tane çizgi vardır uzay-zaman onları büker eğer bize yer açar.
Yankı yazgan da bana bi yer açtı akıl çizgileri kitabındaki çizgileriyle. Vaadettiği şey çok hoş gerçekten, bu kitabı okumasanız da olur demiş, bana bunu söylersen gereksiz her işi yaptıgım gibi ona da atılırım vakit kaybetmeden. Herkes atılsın, tavsiye.
Yüzlerdeki ellerdeki çizgilerden de ibarettir biraz herşey. Öyle bir yaşıyorsunki insanoğlu beni delirtiyorsun. Yedigin içtigin sıçtığın, hepsi falso. Gerçekten boşlukta bir kürenin üzerinde yaşıyoruz gerçekten uzay diye birşey var gerçekten nefes alıyoruz peki sen en son ne zaman gerçek çamurla oynadın? Neden herkes bir filmde zannediyor kendini? Gerçekten öleceğiz gerçekten böcekler tüm bedenimizi ayrıştırarak bizi evrene geri dönüştürecek. Bunu kimse sölemedi mi ki hala savaşlar devam ediyor hala iyi yaşamasını istedgimiz insanlar için oy çogunlugu saglama telaşındayız? Iman, umarım atlatabilir ve iyi bi hayat kurabilirsin, elinden tutup seni ordan çıkaramadıgım için çok üzgünüm.