Cumartesi, Şubat 26

Cahiller Listesi

Fakir cahili listeye almam ben, adam zaten etkisiz eleman kimse onu duymuyor görmüyor, okusun öğrensin, cahilliği kendine onun.
Birinci sırada güzelim bağdat caddemin kompleksli kadınları var.
İkinci sırada kuşkusuz çok saygıdeğer uyuz iş adamları.
Ve üçüncü sıra zavallı Ugg lı liselilerin ve aynı puana sahip birçok işteki birçok anlaşılmaz insanın.

Ekonomi dönsün dönsün de mesela domates ekonomisi dönsün domates 10 tl olmasın. Mesela ekmek ekonomisi dönsün buğday fiyatları düşsün. Petrol ekonomisi döner Ugg ekonomisi döner onda bi sorun yok zaten. Mesela azot dönsün. Karbondiyoksit dönsün. Keza artık bunların döngüsü pek tehlikede. Sevgi, aşk dönsün. Ego döner onda bi sorun yok, 1 saatte döner. Sağlık dönsün biraz, hastalık sefalet döndüğü yeter.

Bence artık biraz iç dünyalar dönsün. Bu dünya döner, ondan bi sorun yok zaten.

Pazar, Şubat 20

Porcelain

Moby in böyle bir şarkısı vardı, dedim şimdi hemen dailymotion dan açtım dinliyorum. Bunda zırt pırt çıkan porselen dişimin payı çok büyük. Dişçime maaş bağlamayı düşünüyorum, arkadaşım zorluk olmasın aydan aya al sen şunu... Bu diş meselesi 3 dala ayrılır kafamda.
1.Ön dişlerim ayrıktır herkes şanslı ve çok zengin olacagımı söyler. Ben de inanırım. Bütün çabalarım bittiginde iş dişime kalır.
2.Doğal dişin yerini hiçbirşey tutmaz. Yapılanlar çok kusursuz gerçekten çok emekli ama yeterince değil. filan falan o konu uzun...
3.O diş hep aynı duyguyu hissettigimde düşüyor. Sevgilisiyle diyete girmiş bi insan olarak birbirmize sormadan pek tatlı yemiyoruz. Arada ondan gizli suçlulukla çikolata(!) yerken ya da kağıt helva(!), diş aniden çıkıveriyor ve herşeyi tükürmek zorunda kalıyorum. Sonra günlerce dogru dürüst birşey yiyemiyorum takılana kadar.
O duygu: Suçlulukla aslında yemedim ben diyerek yalan bile uydurulabilen anlarda kendimizi "yok canım bu bir rüya lan boşver" diye kandırdıgımız zamanlarda aslında öyle olmadıgını bilerek ama büyük zevkle işe koyuldugumuz anlarda gelen duygu.
Neyseki dişlerim beni durdurabiliyor, şanslıyım gerçekten(!).

Çarşamba, Şubat 16

Pisiko-siyaset

Hayvanlar alemini national dan izliyoruz. İnsanlar alemini TBMM tv den. Kültür seviyelerinde genelleme yapmak istemiyorum ama çok düşük oldugunu düşüdügüm vekiller mevcut. İsmini bilmiyorum cismi yeterli oluyor anlamak için. Yalnız şu var ki bazen çok düzgün adamları da çileden çıkarabiliyorlar. Siz içinizde herşeyi çözmüş olun bilgilerle donanmış olun, karşınızdaki adam sizle aynı seviyeye bir şekilde gelmiş olsun ve türkçeyi dahi zor konuşuyor olsun,bir de siz onu ikna etmekle yükümlü olun, en sonunda kafa göz dalarsınız.

Adam tecavüzcü diyelim, bu herifi sen al ilaçla körelt bir yere kapat vs. hiçbirşey değişmez. O adam zarar vermeye meğilli tecavüze değil. Toplumdan dışlanmak ilginç birşeydir. Bir kanunu çiğne gerisi çorap söküğü gibi gelir. Bir kişiye tecavüz et ve artık bütün dünyaya edebilirsin. Demekki o bir kişiye etmeden önce oluşan problemleri halletmek gerekiyor.

Seksle öldürme piskolojisi arasında çok ince bir çizgi var. Hepsi aslında sahip olmak zarar vermek üzerine de kurulabilir, sevmek bütünleşmek sakinleşmek üzerine de... Bu artık sizin o andan önce hayatınızı neyin üzerine kurduğunuza bağlıdır.

Cumartesi, Şubat 12

Lego Tech : Life

Bazı şeyler farkettik. Hiç tanımadıgım insanlar şimdi herşeyimi biliyorlar. Emek sarfettik, onu farkettik. Günler geçtikçe ufak ufak parçalar koyduk üst üste yanyana, şekil verdik bozduk yıktık tekrar yaptık. En başında hiç ortak arkadaşınız olmayan biriyle şimdi 50 ortak arkadaşınız -ki bu sadece facebook üzerinde- görünüyorsa... Düşünsenize karıncalar gibi küçük küçük çalışmalar, sohbetler, ilgiler kazanmışız. Hayatlar böyle kuruluyor, çalışmadan hiç emek sarfetmeden ortak zevklerimiz var mı yok mu diye sorgulayarak olmuyor. Hayat kendiliğinden varolmuyor. Siz yaratıcılıgınızı kullanmadan Tanrı size yaratan elini dokundurmuyor. Kimse sizi durduk yere sevmiyor. Sevgi siz kimseyi sevmezken gelip de sizi bulmuyor. Kimse siz hayal kurmazken size içinde yaşayabileceğiniz bir hayal vermiyor. Siz çıkışı bulmak için koştururken aslında kimse size yol göstermiyor, inşaa ettiğiniz bağlar sizi çıkışı bulmaktan vazgeçiriyor. Ve hayat böyle kuruluyor.

Pazartesi, Şubat 7

Arkayı 5leyin

Şimdi doğduk diyelim hastanede evde farketmez ilk iş bize bi yer açılcak kıçımızı koycaz bu dünyada biraz alana ihtiyaç var. Büyüdük diyelim dolmuşa bindik uçağa bindik bisiklete bindik replik şudur: Evettt, yanaaaaşalım..!
Buna kafayı takmamak lazım tabi ama farkında olmak lazım, sonra demek lazım ki; mutluluk bir istasyon değil yolculuktur! Vay anasını lafa gel, derken o da ne?! Trafik açıldı küt diye taksime düştük. Bazen de istasyodur abi.. dedik hobaaa radyoda ne var? "open your heart i'm coming home...dıdıdıdıdı!"
Evdir mesele arkadaşım, olay evde biter. Bu ev senin midir, en yakın arkadaşının mıdır, sevgilinin midir bilinmez hatta onun koltugu banyosu olan bildigimiz bir ev oldugu bile şüphelidir. Hayatını etrafında kurdugun bir direktir. O yüzdendir ki herkesi birbirini çaresizce çok sevdigi o günlerde "evimin direği" lafı ortaya çıkmıştır. Sevgi direktir, etrafında her ne varsa o da evdir.

Salı, Şubat 1

Gerginlik, sade olsun lütfen

Yani bunu kendimize yaptıgımıza inanamıyorum. Hayatta bazen en isabetli iş dediginiz eyleminiz kocaman bir pişmanlıga dönüşebiliyor. Zaten herşey dinamik malesef her şey herşeye her an dönüşebilir. İstanbul Üniversitesi ne girmeyi düşünen bir siz veya yakınınız varsa hemen vazgeçsin. Hele de Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliğini tercih edecekler bunu aklından çıkarsın hemen. Ben hayatımda bu kadar dangalak bi sistem bu kadar koyun insanlar bu kadar ayar bozuculuk görmedim. Bir insanın hayal gücü yaratıcılığı maksimum bu kadar köreltilir. Okulu bitirmeye karar verdigim şu 2 senede biraz sık gidip geldim ve hemen ayarım bozuldu resmen beynimin köreldigini hissediyorum. Var mı gönüllü arada bi satranç oynayalım mı, dengede tutmak istiyorum da...?!
Derslerde siz aptalsınız salaksınız diyenini mi istersin, soru sormaya gittiginizde kalıcaksınız ugraşmayın die ahkam kesenini mi istersin ne istersen orda işte tımarhane orası ne ararsan var. Ordan mezun olup birşey olmanız imkansız orası kimseye birşey öğretemez. Hele benim gibi ezberiniz zayıfsa ve biliyor taklidi yapamıyorsanız battınız. Bunu kendime asla yapmam bi daha. Bu sondu.