Cumartesi, Kasım 27

Kortlardan bloglara..

Çabanız hakkında yorum yapan insanlar olabilir. Ben dünya barışı adına çabanın ne oldugunu biraz açıklıyayım size.
Karşınızda kortun tanrısı Federer vardır. Yaklaşık olarak 7+8+4+6 yıldır çabalamaktasınızdır. O hiç yorulmaz zaten sürekli top atar ulaşamadıgınız yerlere filan oynatır sizi. İşte o terler kıçınızdan akarken en kuytuya düşen toplara bile koşmanız çabalamanızdır. Sinilenmeye , lan oraya atılır mı! , demeye bile vaktiniz yoktur. Çabalayan insan duygularını yavaş yavaş yitirmeye mahkumdur malesef; en azından maç bitene kadar. Federer e artislik yapıp, ben o toplara koşmuyorum, filan da diyeblirsiniz tabi rahat bi hayat için tercih meselesi.
Çabalamadıgınız anlar tanrı federer in size durmaksızın top yardırmasına karşın tepkisizce dikilmenizdir. Toplar çoğu zaman kafanıza filan çarpmadıgında aslında çabaladgınızı zarar görmediginizi düşünür buna inanırsınız. Arada bi darbe yer ve, hayatta böyle şeyler oluyor herkesin başına gelebilir, dersiniz.
Tabi bunlar dışında kortun bir kenarına oturup ağlayanlar, ben bıraktım diyip çıkanlar filan da var onlar mezarlıkta ya da bakırköydeler işte.
Beni stratejim dönemsel çabalar. Kaybedicek gibi olunca hemen bi set alıp rahatlamak..
Hee bu arada double da oluyor sevdiginiz birini seçme hakkınız var ama herşeyi ona bırakmayın kaçabilir. Uyumlu bir stratejiyle maçı tanrı Federerle berabere bitirebilirsiniz. Yenme şansınızsa hiç yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder