Çarşamba, Ocak 26

Pamuk Şeker

Sevgilim diyor ki bende şeker hastalığı olabilirmiş. Doğru olabilir, dedem babannem filan herkeste var. Ama bi hastalığımın çıkıp da ben buradayım, diyemeyeceği kadar sağlıklı yaşıyorum. Şimdilik tek sorunum pamuk ve şeker.
Herşey böyle başladı pamuklara sardılar sarmaladılar kucaktan kucaga ooo bi geziyorum yiyorum içiyorum ama daralıyorum, çocukken ben öyleydim. Annecim beni süslerdi kafama tokalar filan..hemen atardım. Düşüceli vaziyetlerde bahçe sularken fotograflarım var. Reenkarnasyon varsa kesin bende var. Şekeri de çok severim de onla sorunum yıllar içinde gelişti. Kilo aldırıyor meret bir de cildimi bozuyor yaşlandırıyor, son zamanlarda aramız iyi değil. Sahte aşklarla yetinmekteyim. Mado da tatlandırıcılı baklava var, onla flört ediyorum arada sırada. Bazen sufle yiyorum. Nerde ne yenir sen bana sor.
Pamuk şeker peki ne ifade ediyor bize? Çocukluk gamzsızlık yer yer bedavacılık mutluluk ve huzur.
Ne isteğini bilmek de güzel de..zor aslında..
Beni pamuklara sarmayın şekerlerle boğmayın beni çıplak bırakın ve üşüdüğümde söylerim,sarılın.

Pazar, Ocak 9

Tehlikeli Kadınlar

Kadınlar hormon dengeleri sürekli değişmesine ve doğa buna izin vermemesine rağmen milyarlarca yıldır dengeli bi yaşam istiyoruz diye tutturmaktadırlar. Kabullen arkadaşım sen önce fizyolojiyi kabullen; dengesizliğin içinde kendine bir düzen kurma beceresi sadece kadında vardır. Erkek şarapçı olur, dilenir, sokaklara düşerken kadında bu bulgulara pek rastlanmaz. Bir kaç 'deli' kadın biliyorum. Biri çok saldırgandı o da sahil taraflarını mesken tutmuştu ciddi cesaretliydi pek fazla tanıma fırsatım olmadı. Ama bu yeni deli çok tehlikeli. Torbalarıyla ve toplu saçşarıyla gezip duruyor fenerbahce taraflarında. Dilendigini ya da yardıma ihtiyacı oldugunu sanmıorum. Ağır şizofren diye tahmin ediyorum karşısında biri varmış gibi konuşuyor sokakta dikilip 'Nerden biliyosun belki ben çok zenginim he nerden biliyosun belki çok kültürlüyüm??' 'Şimdi sen beni rahat bırak git bak ben daha önce bu evde oturmuştum biliyor musun?' gibi cümlelerine tanık oldum. Kendi zihnimin bu duruma yakınlıgını düşündüm, ve evet çok yakındım tıpkı herkes gibi.. Her an raketimi alıp sokaklara düşüp 'Belki ben Serena yı yendim nerden biliyosun he??' diyebilirim. Bu kadın sokaklarda oldugu müddetçe onu gören herkes her an delirebilecegini hatta zaten delirmiş oldugunu ve bunu bastırdıgını düşünecektir. Bu kadın çok tehlikeli. Hepimize gerçeği söylüyor.

Salı, Ocak 4

28 Gün Sonra

Evet o kadar oldu bilgisayar klavyesine dokunmayalı. Bu dokundugum da aslında odamda koltugun yanında duruyordu onca zaman. Teknik desteğini esirgemeyen 2 sokak ötedeki sevgilime burdan selam gönderiyorum ironikçe. Sümüğümü klavyenin arasına kaçırdım Cenk hatırlat çıkaralım.
İlk 2 günden sonra gayet rahatladım kabullendim google da birşey arama istegimden ya da facebookta yorum yapılmış mı merakımdan yine bu kabullenme ezikçe yöntemiyle sıyrıldım. Meğer hayat ne kolaymış arkadaş. Bırak ya sinemanın saatini bilme yetişemedin mi git kahve iç gez kitap oku bir sonrakine gir. Yolu mu bulamadın sora sora Bağdat bulunuyor. Hem yollarda tanıştıgım garip insanlar da cabası. Çoğu kez de telefonumu evde unuttum saate bile bakamadım i-pod da şarj edemiyorum dedikoduları dinleyerek seyahat ettim. Gürültü olmasa iyiydi.
Bu tip birşeyi bu sonbahar için tasarladıgımız seyahatte sevgili bilgisayar kurdumu ikna edebilirsem tekrar düşünüyorum.
Bu arada ben arabayı da bıraktım garajda çürümeye. Bisiklete geçtim. Ondan da acaip mutluyum caddenin bir ucundan diğerine 30 dakikada gidiliyor ortalama kalabalıkta bu süre arabayla aynı cumartesi akşamında daha bile fazla olmakla birlikte stresi de cabası. Evet bu cumartesi adım başı ağaçlara giren bisikletli kız bendim arkadaşlar. Evet üşüdüm. Evet ince giyinmişim. Ama gene de arabada çürüyen beylere bayanlara üzüldüm. Herşeyden vazgeçilebilir sanırım, eskiden academic e arabayla giderken şimdi 3 katı mesafede iyk ya yürüyorum;
Peki ben rahatsız mıyım? Neden vazgeciyorum böyle şeylerden? Dünyanın çok ufak bi kesimi düzgün asfaltta rahat arabasında kızları kesebilme, aynı anda göbeğini büyütme ve doğal tüm özelliklerini köreltme -kiloya baglı iktidarsızlıkla cinselliği dahil- kabiliyetine de sahiptir. 'Yahu param var harcıyorum pehhh' eğilimi kimi mutlu edebilmiştir? Midas da sonunda ölmüştür! Hatta Tanrı bile emeklidir! Ve bu güzel dünyadan kalan son kırıntıları yüzümde rüzgarı hissetmeden, hayvanca güdülerimi biraz doğaya katıp dağ bayır koşmadan sözüm ona modern dünyanın gereçleriyle tüketemeyeceğim. Hayatımın geri kalanı için başka planlarım var emlakçılar ve galericileri üzecek planlar...