Cuma, Aralık 16

Ekonomi 01

İğneada her ne kadar gitmiş olanlar için "bir bok yok" şeklinde tasvir ediliyor olsa da, gitmemiş olanlarda- mesela ben- fotograf sanatının da katkılarıyla "abi guzel yer ya bi gidelim" şeklinde izler bırakıyor. Pürüzsüz yansımalar kıpırdamayan sular güneşin resmen süzülüşü -resmen: resim gibi- bana huzurun görülebilirliğini ispatlıyor diyebiliriz.
Bir çok duygunun görülebilir oldgunu düşünmekteyim. Sarılan insanlar görürsünüz kavga eden insanlar mimikler tokalaşmalar sevişmeler duygular açık ve net önünüzdedir. Kitaplar yazılar da görülür, onlar da birer yansımadır. Başımdan geçenlerin bendeki yansımalarını görülebilir kıldıgım bu blog var mesela. Neredeyse 2 yıldır yazmaktayım "bence ilginç şey" leri. Bundan hariç bir de defterim var. O öyle gizli saklı anahtarlı kokulu filan bir defter değil. Daha rafine haliyle yazdıgım kısa cümleler kelimeler ve listelerden oluşan bir defter. Tarihleriyle günleriyle-hangi güne geliyordu yahu? sorusuna mahal vermemek için- yazılıdır. El bagajının olmazsa olması. Nihai bir sona ulaşana kadar çıktıgmız ve indiğmiz basamakların koordinatları diyebiliriz. Hayatta bi başarı sağlayıp sağlamadığımı o defteri gitti gidiyor a koyup binlerce dolara satabilirsek anlayacağız sanırım. Tabii defter zamanla daha çok para ederken, iç çamaşırım değer kaybedecek; bunu da lütfen göz önünde bulunduralım. Hayatı boyunca Jingle Bells' i bile bilmesine gerek olmayan Adriana Lima yla aynı basamakları çıkmadığımız acı bir gerçek oluyor bu durumda. Neyse ben umutluyum, adil ticaret ilkelerine takılmadan kabul edilebilir bir fiyata kakalayacağız o defteri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder