Perşembe, Nisan 14

Devrim İklimaları

Osho nun Devrim 'ini aldım. Daha başlamadım. Uygun zamanı bekliyorum. Korku aşk vb duyguları anlatanlarını almadım almayı da düşünmem ama Ego'yu bir kaç yıl evvel okudum güzel; soruna yeni bir bakış açısı değil -benim açım yeteri kadar kapsamlı karıştırıyor kafamı o yuzden onları sevmiyorum- çözüm getiren nadir kitaplardan. Tam ihtiyacım oldugunu anladığım an başlayacaĞım buna.
Son yıllarda hayatta neyin sınavında oldugumuzu idrak ettim. Kendini ezme sınavı. Çok eminim. Yeterince piştim bu konuda, artık herhangi bir kompleksim ya da ast üst sorunlarım kalmadı. Sorunu indirgedim. Çok ufak bir nüans var. Kıldan ince, belli belirsiz ama kelebek etkisi yaratan. Eğer yeterince yaklaştığınızda, o noktada, karşınızdaki zihnini size açmıyorsa yardıma ihtiyacı yok. O doğadaki diğer denge, uğraşmayın. Bu durumla karşılaşmak, herşeyi göze almış kendini ezmiş kişinin daha ilk adımı sayılmakta; umutsuzluğa kapılırsanız hala sınavı geçemediniz demektir. Burda önemli olan o kişiye tüm saldırganlıgına rağmen yaklaşabilmiş olmanızdır. Onu ehlileştirememiş olsanız bile cesaretiniz ve olgunluğunuza farkındalığınızı da eklediğinizde sorununuz çözülüyor.
Sanırım bundan sonra Devrim başlamalı, bir kaç hafta sonra sahilde çimlerde hayal ediyorum kendimi. Cenk non-fat ice lattesiyle gazete okurken yanında yeşil çayını yudumlayan çıplak ayak Devrim İklimaları. Güneş, gözlüklerinin arasından süzülürken güzel bi gün diye aklından geçirecek olan.
Hayal bazen çok güzel dolu geçiyo, o kadar ki, artık gitmeseniz de olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder