Perşembe, Ağustos 11

TV Bükücü

Bu demokratik fikirlerin bazı sınırları olması gerektiğini düşünmekteyim genelde. Bazen iyimser olup tam demokrasiyi desteklediğim de olabiliyor; yeni, güzel bir düzenin kendiliğinden oluşabilme ihtimalini sevdim ben.
Bir ülkede diziler evlilik programları gibi televizyonu tam deyimiyle aptal kutusu yakıştırmasına uygun kılan aktiviteler bu kadar populerse izleyenler de aptaldır dememizde sakınca yok. Bu durumda demokrasi dışında kalan bu aptallıklar (ki demokrasi ne boktan bir döngüdür bana aptal olan öbürüne özgürlüktür beni delirtir) ortadan kaldırılsa daha sağlıklı olur. -Ama filanca dizi öyle değil bak o gerçekten sanat yaniiii... diyen birilerini duyar gibiyim. Arkadaşım o dizinin de en fazla ilk 5 bölümü sanat sonrası reklam malesef, ama seni alıştırıyorlar bırakamıyorsun mereti. Bu hususta da tek çözümün kendine doğru dürüst bir hobi bulup bu populer kültürün çöplerinden kurtulmaktır.
Bütün gün televizyonlar açık ne yaparsanız yapın fonda o devam ediyor. Sorgulanmalı bence neden böyle yapıyoruz o tv yi açan bizim kendi ellerimiz illa ki bir uyuşma kafa bulma ihtiyacı içindeyiz demekki. Bu uyuşukluk içinde nasıl üretebiliriz, çalışabilirz ki?
Herkes kendini bi amaç uğruna dünyaya gelmiş görüyor da o amaç için hiçbir atılım yapmıyor ya işte o komiğime gidiyor. Acaba size böyle önemli biri olduğunuzu tv de mi söylediler?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder