Pazartesi, Ekim 24

Kış Bahçesi

Yaşlanmaya başladıgımı hissettigim anda yapacaklarım gayet net. Hoş saçımda beyazlar var ve dudak kenarlarım kırışabiliyor artık ama olsun onlar sayılmaz. Dizlerim squat yapmak istemeyecek kadar yaşlandıgında demek istemiştim. Yeterli parayı denkleştirebilirsem, çok güzel anılar biriktirdigim teknemi oğluma/kızıma emanet edip kendime hafif şehir dışında bahçeli bir ev satınalma fikrindeyim. İçini istediğin kadar akvaryumla doldurabilirsin Cenk hatta istersen kapıları filan kapat ve su doldur. Benim işim dışarıyla, oraya bi kış bahcesi yapıcam, ama bu öyle bir bahçe olucak ki yıllar içinde ancak tamamlanabilecek. Artık epey yaşlanmış köpeğimle yağmurda kenarında oturacağız. E işte bildigimiz zen bahçesi.
Sıkıldıkça borsada bir kaç kağıt oynar bahçeyi beni zorlamayacak kıvamda işlemeye devam edebilirim. Hem hayatıma hareket gelir. Sanırım o güne kadar baya yorulacağım. Çalışmaktan değil belki ama, laf anlatmaktan. İnsan, bireyselliğinle toplumcullugun arasına bu kadar sıkıştıgın hiç olmamıştı, söyler misin bu yüzyılda amacın nedir?
Evet, bazen çok acımasız eleştiriyorum. Herkesin kendine göre sebepleri var değil mi.. Kürtlerin bile var. Hadi şimdi otur aç televizyonu felaketleri izle, hiçbir zaman hayalleri gerçekleşmeyecek insanları gör, kork. Acaba televizyonun icat amacı kitleleri gerçekten korkutmak umutsuzlaştırmak ve bağlamak mıdır diye de düşün bir yandan, ama tedbiri elden bırakma akut a da 5tl yardım yap ne olur ne olmaz.
İşte bu değil midir bu yüzyılın sorunu, sıkışmışlığı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder