Çarşamba, Şubat 1

Çevre Mühendisliği

İçeriğini hala bilmediğim ama geri dönüşümle bir alakası olabileceğine dair ipuçlarım bulunan bölümdür. Kendi çevremdeki mühendislik harikuladeliğine bakıyorum şimdi. Müfredatı katiyen sabit kalamayan dinamikler silsilesi olarak görüyorum. Bazı sabitler var tabi, fakat kısıtlar ve bağıntılar sürekli değişkenlik göstermekte. Bir kaç tane birlikte sürüklendiğimiz dostum var ve etrafımız sürekli değişiyor. Zaman zaman samimi olduğumuz kişiler bazen hayatımızdan kendiliğinden çıkıyor ya da biz çıkartıyoruz. Genelde biz çıkarmayız ama, onu tespit ettim. Sanırım bu değişkenin görevi bitince kendiliğindne denklemi terketmesiyle ilgili. Bir çeşit bilinçli, kendi kendine gelişen program. Sabitlerde de yanılmalar değişmeler uzaklaşma ve yakınlaşmalar oluyor olmuyor değil. Binlerce denklem kuruyoruz. Sinemaya gitme denklemi, yemeğe çıkma denklemi, kahve içme denklemi, kavga ve tartışma denklemleri... Kimin nerede durması nerede harekete geçmesi gerektiği aslında gözüküyor. Kendiliğinden herşey oluveriyor. Bu dinamiklerden memnunum. Bazı yerlerde hala bitmemiş işler var gibi gözükse de görevim bitince ben de başka denklemleri terkediyorum. Ben de başkalarının denklemlerindeki değişken/sabitlerden biriyim. Ölüm de sanırım bütün denklemlerdeki işlerin bitmesi ve hepsinden çıkmak oluyor bu durumda. Hoşuma giden bir laf var; hepimiz birilerinin eski sevgilileriyiz. Hepimiz zamanın çocuklarıyız ( zamanın çocugu/bir zamanların çocugu, iki anlamı da sevdim aynı anda düşünülmesi metni daha iyi yapıyor bence). Bu muhteşem doğallık, bu kusursuz dinamikler beni çok etkiliyor. Çözmeye ise hiç çalışmıyorum, bence bu herşeyi mahveder, bazı denklemler çözmemek için. Pi sayısının devrettigini görmek bizi mutlu etmeyecekti zaten.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder